Can Yaman’ın Sarhoş Arkadaşlarına İtirafı: “Onu O Kadar Çok Özlüyorum ki!”

Bazen en güçlü görünen insanlar, derinlerde en kırılgan sırlarını saklar. Bu durum, ekranların karizmatik yıldızı Can Yaman için de geçerliydi. Magazin gündemine bomba gibi düşen bir itiraf, Yaman’ın sırlarını koruma kalkanını bir anda yok etti. Ama bu sıradan bir itiraf değildi; bu, bir gece yarısı, birkaç kadeh içkiyle gelen bir patlamaydı.

O Gece…

Her şey bir yaz akşamı, Boğaz’a nazır bir villada başladı. Yakın arkadaşlarıyla spontane bir buluşma düzenlenmişti. Masada şarap şişeleri, kahkahalar ve geçmişten gelen tatlı hatıralar dolaşıyordu. Can Yaman, o bildiğimiz kendinden emin tavırlarıyla masaya hükmediyor, şakalarıyla herkesi güldürüyordu. Ama bir şey eksikti. Kahkahaların arasında, gözlerinde gizlenen bir melankoli vardı.

Saatler ilerledikçe, şarap şişeleri birer birer boşaldı ve Can Yaman, “Can” maskesini bir kenara bırakarak, sadece “Can” oldu. İşte tam o anda, o beklenmedik cümle geldi:

“Onu o kadar çok özlüyorum ki…”

Arkadaşlarının Şaşkınlığı

Masada bir anda sessizlik hâkim oldu. Herkes, bu ani itirafın sahibini anlamaya çalışıyordu. “Kim?” diye sordu en yakın arkadaşı. Can Yaman derin bir nefes aldı, başını iki elinin arasına koydu ve samimi bir şekilde konuşmaya başladı:

“Hayatımda kimse onun yerini dolduramadı. Yüzlerce insanla tanıştım, dünyanın dört bir yanını dolaştım, ama onun gibisini bulamadım.”

Arkadaşları, bu kişinin kim olduğunu çözmeye çalışırken, Can Yaman geçmişin derinliklerine dalmıştı. Sözleri hem netti hem de duygusal:

“Benim için her şeydi. Şimdi bile hatırladıkça kalbim sıkışıyor. Ne zaman Boğaz’a baksam, onunla geçirdiğimiz günler aklıma geliyor.”

Kim Bu Gizemli Kişi?

Arkadaşlarının soruları arasında Can, isim vermekten kaçındı. Ancak bazı ipuçları bıraktı: “O hep gülerdi. Enerjisi beni her zaman hayata bağlardı. Onu kaybetmek, hayatta aldığım en büyük darbeydi.”

Sohbet ilerledikçe, Can’ın yüzündeki hüzün yerini bir gülümsemeye bıraktı. Anılar canlanmıştı. “Belki de onunla bir kez daha karşılaşmam gerekir,” diye mırıldandı.

İtirafın Sonrası

O gece, arkadaşlarının şaşkınlığı ve Can Yaman’ın kırılganlığı, medyada yankılandı. Herkes, bu “gizemli kişiyi” bulmaya çalışıyor. Kim bilir, belki de bu itiraf bir dönüm noktasıdır.

Hayat bazen sarhoşken yapılan bir itiraf kadar samimi olmalı, değil mi? Peki ya siz, Can’ın hislerine katılıyor musunuz? Özlediğiniz birini aramak için bir adım atma zamanı gelmiş olabilir mi?

Unutmayın, bazen en cesur hareket, bir mesaj ya da telefon görüşmesi kadar basit olabilir. Kim bilir, belki de o kişi de sizi özlüyordur…