Mert Ramazan ve Afra’nın Kaçırılan Bebekleri Hakkında İlk Açıklaması: “Çocuğumun Psikolojisi Bozuldu”

Türk televizyon dünyasının sevilen çifti Mert Ramazan Demir ve Afra Saraçoğlu, günlerdir gündemi meşgul eden bebek kaçırılma olayı hakkında ilk kez açıklama yaptı. Olayın yankıları hala sürerken, çiftin yaşadığı travmanın etkileri derinleşiyor. Yapılan açıklamada Mert Ramazan ve Afra, “Çocuğumuzun psikolojisi bozuldu, bu olayın etkilerini atlatmak zaman alacak” diyerek hislerini paylaştı.

Gecenin Karanlığında Gelen Kabus

Her şey, ailenin sıradan bir akşam geçirdiği gün başladı. Afra ve Mert, yoğun iş temposunun ardından evlerinde çocuklarıyla keyifli bir zaman geçiriyordu. Ancak huzurlu anlar, beklenmedik bir olayla gölgelendi. Gece yarısı evin kapısında beliren gizemli kişiler, güvenlik kameralarına yakalanmadan içeri sızdı ve çiftin bebeğini kaçırdı.

Afra, o anları anlatırken gözyaşlarına boğuldu:

“O anı asla unutamıyorum. Evde her şey yolunda gibiydi, ama sonra bebeğimizin odasına gittiğimizde yatağın boş olduğunu gördük. Panik içinde her yere koştuk ama hiçbir iz bulamadık. O an içimde bir şey koptu. Tarifsiz bir korku yaşadım.”

Mert ise olayın hemen ardından polise haber verdiklerini ve geniş çaplı bir arama çalışması başlatıldığını söyledi:

“Hayatımın en zor anlarından biriydi. Polise haber verdik ve bir dakika bile kaybetmeden araştırmaya başladılar. Oğlumuzun kaybolduğunu kabul etmek istemedim, çünkü içimde bir umut vardı. Onu bulmalıydık.”

Polis Operasyonu ve Kurtuluş

Polis, gelen ihbarlar doğrultusunda şehrin dört bir yanına ekipler gönderdi. Güvenlik kameraları ve teknolojik takip sistemleri devreye sokuldu. Kaçırılma olayından tam 36 saat sonra, bir sanayi bölgesinde terkedilmiş bir binada bebeğin izine rastlandı.

Polis ekipleri, titiz bir operasyon düzenleyerek bebeği sağ salim kurtardı. Ancak operasyon sırasında yaşanan gerilim, aileyi uzun süre etkiledi.

Afra, polis ekiplerine minnettarlığını şu sözlerle dile getirdi:

“Onlar olmasaydı, bu kabustan uyanamayabilirdik. Polisimize minnettarız, hayatımızın en büyük acısını dindirdiler. Ama oğlumuz artık eskisi gibi değil.”

“Çocuğumun Psikolojisi Bozuldu”

Olayın ardından eve dönen çift, bebekleriyle tekrar bir araya gelmenin sevincini yaşasa da, büyük bir değişiklik fark etti. Önceki neşeli ve huzurlu bebek, artık sürekli ağlıyor, uykuya dalamıyor ve en ufak bir seste irkiliyordu.

Mert, oğlunun yaşadığı psikolojik travmayı şu sözlerle anlattı:

“Oğlumuz eskisi gibi değil. Kaçırılmadan önce geceleri huzur içinde uyurdu, şimdi ise sürekli korku içinde uyanıyor. Her sese tepki veriyor, kimseye yaklaşmak istemiyor. En kötüsü, anne ve babasına bile yabancı gibi davranıyor. Psikolojisi bozuldu.”

Afra ise gözyaşlarını tutamayarak ekledi:

“Kollarımın arasında büyüttüğüm, gülüşüne aşık olduğum bebeğim artık sürekli korku içinde. Onun eski haline dönmesi için elimizden geleni yapacağız ama bu çok uzun bir süreç olacak.”

Psikologlar Ne Diyor?

Olayın ardından aile, bir çocuk psikoloğu ile görüşmeye başladı. Uzmanlar, bebeklerin de tıpkı yetişkinler gibi travma yaşayabileceğini ve bu tür olayların beyin gelişimini etkileyebileceğini söylüyor.

Uzman Psikolog Dr. Ayşe Yılmaz, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Bir bebeğin kaçırılması, onun güvenli dünyasının tamamen sarsılması demektir. Böyle bir olay yaşayan bir çocuk, kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ve korku reflekslerinde artış yaşayabilir. Yeniden güven duygusu oluşturmak zaman alacaktır.”

Çift, psikologlarla düzenli olarak görüşmeye başladıklarını ve çocuklarının iyileşmesi için her türlü desteği alacaklarını belirtti.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Bu korku dolu olayın ardından, Mert ve Afra artık daha dikkatli olacaklarını söylüyor. Aile, evlerine ek güvenlik önlemleri aldırdı ve çocuklarının bir daha böyle bir şey yaşamaması için tüm imkanları seferber etti.

Afra, bundan sonra hayatlarının nasıl değişeceğini şu sözlerle anlattı:

“Artık hayatımız asla eskisi gibi olmayacak. Çocuğumuz için en güvenli ortamı oluşturmak zorundayız. Onun korkularını atlatması, hayata yeniden güven duyması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”

Mert ise, hayranlarına seslenerek çocuk güvenliği konusunda daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı:

“Bu olay bize, hiçbir şeyin garantisinin olmadığını gösterdi. Tüm ebeveynler, çocuklarını korumak için ekstra önlem almalı. Biz elimizden geleni yapacağız ama siz de sevdiklerinizi koruyun.”

Kaçıranlar Kimdi?

Olayın soruşturması hala devam ediyor. Polis, bebeği kaçıran kişilerin kimler olduğunu ve motivasyonlarını araştırıyor. İlk bulgular, olayın önceden planlandığını ve profesyonel kişiler tarafından gerçekleştirildiğini gösteriyor.

Yetkililer, şüphelilerin adalet önüne çıkarılacağını ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için sıkı güvenlik önlemleri alınacağını belirtti.

Toplumdan Büyük Destek

Olayın basına yansımasının ardından, hem ünlülerden hem de hayranlardan Mert ve Afra’ya destek mesajları yağdı. Pek çok kişi, yaşadıkları bu zor süreci atlatmaları için onlara dualar ve iyi dileklerde bulundu.

Birçok ünlü isim, çocuk güvenliği konusunda daha fazla bilinç oluşturulması gerektiğini belirterek, ailelere yönelik farkındalık kampanyaları başlattı.

Sosyal medyada #GüvendeOlmalı etiketiyle yapılan paylaşımlar, çocuk kaçırma olaylarının önlenmesi için hükümetin daha sıkı yasalar çıkarması gerektiğini vurgulayan binlerce mesaj içeriyordu.

Sonuç: Korku, Travma ve Yeni Bir Başlangıç

Mert Ramazan ve Afra Saraçoğlu, yaşadıkları bu kabusun ardından yeni bir hayat kurmaya çalışıyor. Çocuklarını yeniden güvende hissettirmek, psikolojik desteği en iyi şekilde sağlamak ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için bilinçlenmek artık en büyük öncelikleri.

Olayın ardından çift, hayatlarını biraz daha göz önünden uzak bir şekilde sürdürme kararı aldı. Onlar için artık en önemli şey, çocuklarının sağlığı ve mutluluğu.

Afra, bu sürecin uzun süreceğini ama hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini belirterek sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Biz bir aileyiz. Ve ailemiz her şeyin üstünde. Oğlumuz iyileşecek, biz iyileşeceğiz ve bu korkuyu geride bırakacağız.”