Burak Özçivit, Neslihan’la yaşadığı sorunlar sonrası beyin kanaması geçirdi
Burak Özçivit’in hayatı her zaman kahkahalar, aşk ve kariyerine olan tutkusu ile doluydu. Ancak gülümsemenin ardında, daha karanlık bir şeyler vardı. Neslihan ile olan ilişkisi, bir zamanlar umut ve sıcaklık doluyken, artık gerginleşmişti. Aralarındaki gerilim aylarca birikmişti, söylenmeyen sözler ve çözümsüz çatışmalar vardı. Her ikisi de her şeyi toparlamaya çalışmış olsa da, çatlaklar genişliyor, sorunlarının yükü daha da ağırlaşıyordu.
Bir akşam, Neslihan ile yine bir tartışma sonrası, Burak kafasında keskin bir ağrı hissetti. İlk başta bunu geçici bir şey olarak düşündü, sadece durumun getirdiği stresin etkisi olduğunu varsaydı. Ama gece ilerledikçe, ağrı şiddetlendi ve garip bir baş dönmesi hissetmeye başladı. Yine de bunu önemsemedi, biraz dinlenip uyuduğunda geçer diye düşündü. Ama birden yere yığıldığında, zihni tamamen boşaldı, her şey aniden değişti.
Neslihan panik içinde yanına koştu, yardım çağırdı. Burak’ın durumu gerçekten çok ciddiydi. Hemen hastaneye kaldırıldı, yapılan tetkikler sonunda en kötüsü açıkça belli oldu: Burak, aşırı stres ve duygusal baskı sonucu beyin kanaması geçirmişti.
Neslihan, hastanede Burak’ın başucunda otururken, ilişkilerinin ne kadar kırılgan olduğunun farkına vardı. Her zaman güçlüydü, ama Burak’ı bu şekilde, savunmasız ve çaresiz görmek onu içsel olarak paramparça etti. İkisi de çok şey taşıyordu ve birbirlerinden o kadar uzaklaşmışlardı ki, bir zamanlar aralarındaki sevgiyi tanımlayan o bağın ne kadar uzaklaştığını fark etti.
Sonraki günler belirsizlik ve korku içinde geçti. Neslihan, Burak’ın yanından ayrılmadı, bilinçsiz bir şekilde yatarken elini tuttu, bir mucizeyi bekleyerek dua etti. Aralarındaki sessizlik adeta sağır ediciydi. Neslihan’ın kafasında bir fırtına vardı—suçluluk, pişmanlık ve sevgi. İkisi arasında yaşadıkları sorunların buna neden olup olmadığını, aralarındaki mesafenin bu duruma katkıda bulunup bulunmadığını sorguladı.
Burak nihayet uyandığında, gördüğü ilk şey Neslihan’ın gözyaşlarıyla dolu yüzüydü. Gözlerinde bir gülümseme belirdi, ve bir an için, geçmişteki tüm sorunlar, o kadar uzak ve önemsizmiş gibi hissetti. Önemli olan şu an, birbirlerine olan sevgileriydi. Her ikisi de travmatik bir deneyimden geçmişti ama bu onlara birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlamıştı.
İyileşme sürecinde Burak, hem fiziksel hem de duygusal olarak çok çalıştı. Neslihan ile daha açık bir şekilde konuşmaya başladılar, artık sessizliği birbirlerini yok etmelerine izin vermiyorlar. Kolay değildi ama ikisi de biliyordu ki, aşk için savaşmak gerekiyordu, hatta hayatlarının en derin, karanlık yerleriyle yüzleşmek bile gerekiyordu.